Serdarın Paraya Tapan Karısı

Merhaba beddua.org porno sex hikayeleri okuyucuları,derlediğimiz en büyük hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz.Aradığınız tüm hikayeler burada

Babes

Selam gençler, yaşadığım bu güzel anı pek de uzun zaman önce olmadı. Öncesinde kendimden bahsetmek gerekirse ismim Kenan, ben şuan 44 yaşındayım, 1.90 boyunda, iri yarı, esmer yanık tenli , saçı siyah gözü kara bi adamım. Evliyim, 39 yaşında, 1.60 boylarında esmer, türbanlı, tombul ve bana 2 çocuk veren bir karım var ismi Neriman. Yapım sert, bakışlarım pek sevecen değil, yumruğum küçük bi çocuğun kafatası kadar iri. Ben bursanın dağ yöresinde yetişen biriyim, varlıklı bi aileye mensup olmam her zaman işime yarasada paraya önem vermem. Bursa içinde 2 tane restoran ve 3 tane çocuk giyim mağazam var ve yaşadığım köyde büyük bir çiftlikte oturmaktayım. Bu yaşıma kadar hep dağ yöresinde kaldım bu yüzden sertliğimi hep arttırmak zorunda bırakıldım, herkesin yaşam öyküsü farklı, neyi seçeceğini kimse bilemiyor. Neyse size öğüt verecek değilim, interneti zevklerim için kullandığım bu sıralarda hep bu tür hikayeler okudum ve bende yaşadığım şuan da devam etmekte olan bir şeyi sizle paylaşıyorum. Bursa içinde olan, aile dostumuzun oğlunun düğünü için şehre geldik. Düğün salonunun önünde karşılandık, erken gelemediğimiz için kız tarafının olduğu büyük masalardan birine yönlendirdiler. Karşımızda bir çift vardı ve masa onlar olsa da sanki boş gibiydi. Çifti kabaca anlatmak gerekirse, tam karşımda oturan bayan 20 ila 30 yaşları arasında, balık etli, güzel yüzlü, uzun dalgalı saçlara sahipti üzerindeki elbise kırmızıydı ve göğüslerinin birazcık yukarısından dizlerine kadar uzanıyordu. Adam ise memur tipli, saf saf bakan biriydi, canını kaburgalarından almışlarcasına bıkkın ve de bitkin haliyle sanki ben nereye geldim böyle dermiş gibi attığı bakışlarla birazcık gülmeme neden oldu. Ben önümdeki güzelliği gözlerimi kaçırmadan izlerken, oğlum beni damadın babasının, oyun havasına çağırdığını söyledi. Ahmet dayı köyümüzün ileri gelenlerinden, benden 8 yaş büyük, gençken hep beni ava götüren ve çok sevdiğim bir abim. Kalktım masadan ve meydana gittim. Omuzlarımı saran siyah ceketim, siyah kumaş pantolonum, beyaz gömleğim ve onun üzerine siyah yeleğimle yeşilçam filmlerindeki mahalle kabadayılarına benziyordum. Ahmet dayı, çakal osman, ayyaş İsmail ve ben eski av ekibi başladık oynamaya. Bursa çiftetellisi oynuyoruz, kolları indirene bağırılıyo, yorulmak bilmeyen bizim ekibe gençler katılıyo, çember genişliyo. Keyfim iyice tıkırına geldiğinde dayanamadım, dayandım cüzdanıma ve para saçmaya başladım. 7-8 yaşlarında bi sürü velet başladı toplamaya, ortalık toz duman, eğlenceye devam ediyoruz. Aradan bi kaç dakika geçmişti ki damat ve arkadaşları için anons yapıldı ve onlar sahneye çıktı biz büyükler masalarımıza geri döndük. Masaya döndüğümde karım ve oğullarım yoktu ama yine de oturdum. Memur tipli genç adamın yanındaydım onun yanında da alımlı ve çekici karısı vardı. Uzun zamandır sikişmemiştim, karım benden korkusuna kendine pek iyi bakmıyordu ve böyle bir bayanı yarım metre uzağımda izlemek bana keyif veriyordu. Arada sırada bana dönüp bakmasıyla birazcık cesaret aldım ve konuşmaya başladım.
– Merhaba genç, dedim yanımdakine. Bana döndü ve kısık bi ses tonuyla.
– Sizede merhaba efendim, dedi.
– Yanındaki tatlı hanfendi karın mı ? dedim. Karısı bize bakmıyordu, bende adamın ağzından laf almaya çalışıyordum.
– Evet karım, dedi.
– Senin gibi bi sümsük bu kısrağı nasıl elde etti, dedim. Karısı o an biraz güldü ama dediklerime mi başka bir şeye mi bilemiyorum. Bizim gerzek konuşamadı ve yeni bi soru ekledim.
– Ne kadardır evlisiniz ? dedim.
– Yakında 2 yıl olacak efendim, dedi. Karısına dönüp.
– Hanfendi bu salak için 2 yılınızı neden harcadınız, dedim. Adam bozulsa da iri yarı oluşumdan ötürü sesini çıkaramıyordu. Karısı bana bakıp cesurca ;
– Senin gibi bi hayvana mı harcayacaktım, dedi. Anlaşılan konuşmamı beğenmemişti, sesim kalın ve emir verir gibi konuşurdum hep, beni itici bulduğunu anlamıştım. Dakikalar ilerlerken karım geldi, oda fark etti adamın karısına asıldığımı ama sesini çıkaramadı. Ben kadını keserken kız tarafı için anons yapıldı ve seks abidemiz sahnedeki yerini aldı. Kadınlar başladı oynamaya, gözüm yanımdaki cılız adamın karısındaydı. Ellerini kaldırdı havaya narin narin şıklattı müzik eşliğinde, daracık elbisesinden fırlayacak kadar diri kalçaları vardı. Elbisesinin dar olması nedeniyle iç çamaşırının çizgileri belli oluyordu ve tabi ki büyük yuvarlak kalçaları. O salladıkça ben şahlandım, o göbek attıkça azdım ve aklıma yazdım, her hareketini. Sütun gibi bacakları her ilerlediğinde koca götü aşağı yukarı hareketlerle beni kendimden geçirmişti.
– Karının götünü sen mi büyüttün başkası mı evlat, dedim sertçe. Dondu kaldı, ne diyeceğini bilmedi hala sert bakıyordum. Elimi ensesine atıp sıktırıp gevşetmeye başladım, adamın canını yaktığım yüz ifadesinden belliydi.
– Korkma öldürmem seni, dedim. İyice tırsak çıkmıştı adam, işi piçliğe vurmaya başladım ve o gürültünün içine adamla sürekli konuşmaya başladım.
– Sen sikemiyosundur da kesin bunu, dedim güldüm.
– Sana ne lan, hayvan gibi kokuyon gelmişsin burda milletin karısına kızına asılıyon, dedi ve bende. Ensesini daha sıkı sıkmaya başladım.
– Bir anda erkek kesildin, hayırdır, dedim. Ekledim.
– Senin o boğazına düğümlenen küfürlerini, daha diline varmadan götünden çeker alırım, benim sorularıma cevap ver, dedim. Korkutmuştum eniği, sadece bakıyordu şimdilik. Biraz duruldum kestim konuşmayı, gözlerim bu kadındaydı. Aklımı başımdan almıştı, köyde çok köylü karısı sikmiştim hiç biri kendine bakmazdı. Sadece koltuk altını ve etek altını temizlemek onlar için bakım sayılırdı. Ama karşımdaki afette ne bacaklarında nede kollarında en ufak bir tüy tanesi yoktu. Saçlarından ayaklarına kadar süzdüğüm, kırmızı elbiseli seks abidesi benim resmen ağzımı sulandırmıştı.
– Adın ne senin, dedim ve tekrar karısını süzerek adamla konuşmaya başladım.
– Serdar.
– Bursalı mısın ?
– Evet.
– Kaç yaşındasın ?.
– 30.
– Karın kaç yaşında ?
– 26.
– Adı ne ?
– Esra.
Bu ve bunun gibi karısını tanımak için bir sürü soru sordum, alışverişi sevdiğini, pahalı şeylerin hoşuna gittiğini, nasıl evlendiklerini, neleri yaptıklarını öğrendiğim. Cımbızla çekip alıyordum kadının sevdiği şeyleri adamın ağzından. Adam kısa cevaplar verse de ve çoğu zaman konuşmak istemese de onu konuşmaya zorluyordum. Arkadaşlarım geldiler onlarda masamıza oturdular, sohbet muhabbet ilerliyordu. Çakal osman dediğim piç kurusu kadını gözlediğimi anladı ve lafa girdi.
– Yine hangi garıyı sikine kestiriyon, kenan, dedi. Sırıttı pevezenk. İsmail bilirdi benim huyumu suyumu oda bişeyler söyleme gereksinimi duymuş olsa gerek ki.
– Fazla sırıtma senin karıyada bakarsa bi bakmışsın gece ağılda koyun yerine karın meğler, dedi. Hepimiz bastık kahkahayı. Çakal osman yanımdaki dümbüğe dönerek.
– Senin garı iyi meğleyomu yiğen, dedi. Yine başladık gülmeye. İyi toparladı piç kurusu, köyde de her lafı başkasına çevirirdi. Biz sohbet ederken köyden girdik, şehirden çıktık, çocuklardan konuştuk, ölenlerden saydık, geçmişi andık, geleceği oluruna bıraktık. Laflar birbirini sürükledi, 40 yıl görüşmemiş gibi böğüre böğüre konuştuk köyden dostlarımla. Serdarın karısı Esra gelmişti biz konuşurken. Her lafımın bitişinde ona bakıyordum. Tiksinircesine bakıyordu bana ve hemen başka yöne çeviriyordu kafasını. Muhabbete mal varlıklarından devam ettik, ismaille osmana ;
– Benim restorana gideriz akşam yemeğe gelmeyenin tüfekle götünü delerim, dedim.
– Gelmez olur muyuz, bi batmadı lokantan, hep tanıdıkları görüyom para veren eden yok, dedi.
– Lan göt oğlu, ne lokantası restoran dicen, burası şehir bok kokulu köyün değil, dedim. Güldük. Bir şarkı düşünün kadın bir sanatçı tarafından söyleden, sesi tiz ve duyduğunuz en güzel melodi kadar hoş. İşte bu incelikte bir ses katıldı konuşmamıza, katılan Serdar’ın kadını Esra’ydı.
– Sizin bir restoranınız mı var, dedi. Esra öyle tatlı bi ses tonuyla dedi ki masayı sessizlik kapladı. Düğünün sesini kimse umursamıyordu masadaki tüm dostlarım kadına baktı o an.
– Evet hanfendi, isterseniz sizde bu gece bize katılın, Ahmet dayının oğlunun bu güzel günü için bizde kendi aramızda bi kutlama yaparız, dedim.
– Sen baya şehirli olmuşsun kenan lan konuşmalara bak, dedi ve güldü osman.
– Çakal bak kuyruğunu bacaklarının arasına alırsın asabımı bozma benim, dedim. İsmail yatıştırdı ortalığı. Yeniden gelip gelmeyeceklerini sorduğumda, kadın geliriz bi değişiklik olur bizim içinde, dedi. Kocasına makyajını tazeleyeceğini söyleyip düğün salonunun tuvaletinin yolunu tutan Esrayı artık yakından incelemin vakti gelmişti. Ayağa kalktım 10 adım arkasından yürümeye başladım, kadınlar, kızlar, garsonlar, çocuklar hepsi oradan oraya giderken tuvalete yaklaşmıştık, adımlarımı hızlandırdım kadınlar tuvaletine girmişti hemen arkasından girdim ve onu kapalı tuvaletlerin tam önünde yakaladım. Şansım yaver gitmişti ki o an kimse yoktu. Bir elimle ağzını kapadım diğer elimle belinden kavrayıp kabine soktum Esrayı. Karımdan uzundu yaklaşık bi 10 santim kadar, balık etli vücuduna yapışan elbisesi ona sarıldığımda her zerresini hissetmeme olanak sağlıyordu. Kulağına eğilip, fısıldadım;
– Pısırık kocanın bu güzelliği heba etmesini istemedim, şimdiye kadar hiç senin gibisini becermemiştim, yanımdaki karının meymenetsiz suratını gördün, benim gibi bi para babasına yakışan o mu sen mi ? Kocanın da seni pek iyi sikebildiğini sanmıyorum güzelim, dedim. Esra çırpınıyor ve elinden geldiği kadar ses yapmaya çalışıyordu. Ama bir ayı kadar sıkı tutuyordum onu, boğazından tutup duvara dayadım hala elimle ağzını sıkı sıkı kapatıyordum. Kulağına ;
– Şimdi sana kocanın tattıramadığı şeyler tattırıcam, eğer karşı koyarsan seni boğazlar öldürürüm ve eğer buradan ikimiz birlikte çıkarsak sana bol miktarda para veririm, dedim. Bana karşı koymaya çalışıyordu, elimi ısırmayı deniyordu, bacaklarıyla canımı acıtamayan tekmeler atıyordu. Elimi ağzından çekmemle dudaklarına yapışmam bir oldu, kollarımla onu kendime sarmıştım sırtıma vurmaya çalışıyordu. Canımı acıtamadığını hala anlayamamıştı sanırım. Hayvan gibi öpüyordum onu, gözyaşları dökülüyordu dudaklarımdan kaçırmaya çalışırken dudaklarını. Ellerimi kalçalarına attığım, daha önce hiç ellemediğim bir yumuşaklık hissettim. Hamurcasına iri ellerimle sıktırıp gevşetiyordum kalçalarını. Elbisesini yukarı çekiyordum, oysa indirmeyi deniyordu. Yarrağım yeni bi kadına hasretinden ve o anın büyüsünden kendini demir etmişti. Pantolonumun soluna yatan ve dizime doğru bir yol izleyen sikim büyüdükçe büyümüştü. Hayvan gibi öpmeyi ondan karşılık alana kadar kesmeyeceğimi anlayan Esra çırpınmalarını yavaşlatmış, ya gücü tükenmiş yada kendini bana bırakmayı düşünürcesine, karşılık vermeksizin dudaklarımın güzel dudaklarını somurmasına müsaade ediyordu. Zaman ilerledikçe sırtıma attığı yumruk darbeleri azaldı ve daha sonra ellerini koltukaltımdan geçirerek omuzlarıma tutunmaya başladı. Bende biraz durulmuştum, eğilmekten bıktım ve onu kalçalarından tutup havaya kaldırdım yasladım duvara, bende alttan destek yapıyordum. Yuvarlak kalçaları, ellerimin üzerinde beni daha çok azdırıyordu. Göğüsleri onla aramda istenmeyen bir mesafe oluşturuyordu, ben yine de durmaksızın öpüyordum. Taş gibi olan yarrağım artık bir delik için yalvarıyordu. Biraz daha öpüştükten sonra indirdim ve tamamen saldım onu. Bana kin dolu bakışlarla bakıyordu, elimi cüzdanıma attım ve 300 lira verdim. Eline tutuşturduğum parayı aldı, kırmızı çantasını eline alıp hemen parayı çantasına koydu. Kulağına eğilip ;
– Biraz daha devam etmek istiyorum, senin de haz alacağın şeyler var bende, bu sikik tuvalette pis kokular eşliğinde becericem seni miss kokulu, seks abidesi, dedim. Kısık sesli ve tahrik edici konuşuyordum, soluk alış verişimiz bile tahrik ediciydi hele onun ki, vücudumuzda dolaşan kan daha hızlı hareket ediyor vücut sıcaklığımız yükseliyordu. Onaylarcasına kafasını yukarı aşağı salladı, dudaklarından bir kez daha öpmüştüm. Sonra onu dizlerinin üzerine çöktürdüm, ben uzun ve dalgalı saçlarını okşarken ona yapması gerekeni işaret ettim. Yavaşça pantolonumun üzerinden yarrağımı okşuyordu, siyah kumaş pantolonumun fermuarını indirdi, ve önü düğmeli paçalı donumun düğmelerini çözdü, elini atıp sikimi dışarı çıkardığında yüzünde bi şaşkınlık ifadesi oluştu.
– Ne o büyük mü geldi esra, daha önce bunun gibisini almadım deme sakın, dedim.
– Bu balta sapı gibi, dedi.
– Biz dağlıyız, keser sapı da çıkabilir balta sapı da, kocan seni aç bırakmış, tamda ağzına layık bu kamış hadi senin olanı daha fazla ortada bırakma al ağzına esra, dedim. Sol eliyle sapından tutuyordu, dudaklarını sikimin başına getirmişti. Öpücükler atıyordu ve kafasını dilliyordu, ağzına almaya başladığında ben hafiften inlemeye başlamıştım dudaklarıyla kapladığı sikimin kafasını yerinden sökercesine emiyordu. Kapamıştı gözlerini iştahla yalamaya başlamıştı diğer eliyle sıvazlıyordu yarrağımı, çok iyi yapıyordu işini. Sikimin başını vakumlarken bana 31 çekişi kendimden geçmeme neden olmuştu. Daha sonra yavaşladı, bunu hissedince gözlerimi açtım ve ona baktım. Yarrağımın sapından tuttuğu için sikimi sağa sola sallıyor yüzüne gözüne deymesini sağlıyordu. Sonra havaya dikti sikimi, sağ eliyle baldırımdan tutunarak kafasını donumun içine soktu. Ağzına aldığı taşağımı eme eme donumdan dışarı çıkarmıştı, ve diğeri içinde aynısı yaptı. Şimdi tüm erkekliğim önündeydi, kocaman sikimin altında 2 tane sarkan taşak, bu manzarayı sevdiğini anladım. Taşaklarımı sanki anne şefkatiyle öpüyordu, sonrasında ağzına alıp emiyordu. Bunun bana verdiği hazzı tarif edemem size gidin ve eşinize emdirin taşaklarınızı. Olaya dönecek olursak, esranın ağzında olan taşaklarım ve yüzüne sürtünen yarrağımı, neden daha önce bu kadını bulmadıkları için suçladım. Saçlarını elime aldım okşuyordum o taşaklarımı ağzında dileyip emerken, sanki savunmasız kalmışçasına kendimi ona sunuyordum. Taşaklarımı emmeyi bitirdikten sonra yeniden yarrağımı sıvazlayıp, yalamaya emmeye başladı, sol eliyle daima sapını sıkıca tutuyordu, sağ eliyle sikimin başını tuttu ve yana doğru çevirdi, ağzını kocaman açarak yarrağımın gövdesinde getirdi, yalıyor, öpücükler atıyor ve emiyordu, bi sağa bi sola ağzını kaydırıyor ağzıyla 31 çekiyordu bana sanki daha sonra yeniden kafasını ağzının içine aldı. Fena şekilde azmıştım, bi düğün salonunun tuvaletinde benden 18 yaş küçük bir kadının ağzına veriyordum, üstelik bu köydeki siktiğim pis kokan amcıklar gibi değildi. Başından tutup iyice ağzına alması için onu kendime bastırmaya başladım, aynı zamanda amcık siker gibi yarrağımı öne sürmeye başlamıştım. Yarısından fazlasını almıştı ki boğulacak sanıp geri bıraktım, ama sikim küçük dilinden boğazına inmişti ve bunu tekrar yaşamak istemiştim. Soluklandı biraz, salyaları sikimden ağzına doğru uzanıyordu bazıları damlıyordu. Biz sikişmeye hazırlanırken kızlarda makyajlarını tazeleyip sohbet ediyordu içeride. Biri benden söz ediyordu, ve şöyle dedi.
– Hani şu köy ağası kılıklı kroyu gördün mü hilal, dedi biri.
– Yoo görmedim ama o kenan dayı kro dediğini duymasın, dedi diğeri.
– Saçı sakalı birbirine karışmış, kıllı uyuzun teki bence, dedi ilki.
– Niye sordun ki onu, dedi.
– İçerde sordular, çiftetelliye oynaması için ama adam yokmuş ortada o yüzden sordum, dedi ilki. Ve çıktılar dışarıya. Bu konuşmalardan sonra kendimi geceye saklamak için esraya kalkmasını söyledim. Ardından duvara doğru çevirdim onu, elbisesini yukarı sıyırdım, tüzsüy kalın bacakları ve ihtişamlı yuvarlak kalçaları beni karşıladı, elbisesi gibi iç çamaşırıda kırmızıydı, eğildim kokusunu kokladım. İç çamaşırını çıkarmadan ağzımı burnumu kalçalarının arasına bastırdım buram buram kadın kokuyordu, miss kokusuyla beni çılgına çevirmişti, kilodunu dizlerine kadar sıyırdım, ellerimle göt yataklarını sağa sola ayırdım ve göt deliğini yalamaya başlamıştım. Esra’dan ıııııııımmmmm diye bi inilti duydum, içten ve zevktendi bu. Dilimi göt deliğinin çevresinde gezdiriken kalçalarını gıdıklanmışçasına kaçırıyordu. Dilimle göt deliğinin içine girmeye çalıştım fakat hiç sikilmemiş kadar dardı. Kabul etmiyordu dilimi, daha sonra kalçalarından sıktırarak götünü biraz yukarı kaldırdım, amı tertemizdi, tüysüz ve ıslaktı ağzıma alıp emdim sularını sonra dilimle biraz masaj yaptım. Esra artık sürekli inlemeye başlamıştı zevkin doruk noktalarına tırmanıyordu.
– Yeter artık sok, dayanamıyorum, dedi. Ben yerden yükseldim ve kendimi onun amına göre hizaladım, ellerini duvara yaslamış ve başını aşağı eymişti, saçlarını tek bir yönden sarkıttığı için bana dönüp baktığında mest oluyordum. Sikimin başı esra’nın salyalarıyla yıkanmış gibiydi, elimle amına götürdüm ve girmeden bıraktım, esra ne yapması gerektiğini biliyordu ve bi elini indirip sikimi içine yönlendirdi. Cayır cayır yanan amcığına kafası girmişti, içerisi daracıktı ama beni durdurmak için yetersizdi, şimdi sıra bendeydi, amına yavaş yavaş daldırıyordum yarrağımı. Ah oh sesleri kısık kısık ve soluk soluğaydı. Daha fazla dayanamadan kökledim erkeliğimi esranın kadınlığına ve esranın dişlerinin gıcırtısına şahit olmuştum, köklediğim anda akıllı davranıp dişlerini sıkmıştı.
– Amımı yırttın hayvan herif, çıkar şunu, dedi. Ama beklettim, köküne kadar içindeydim esranın ve bana yapışan kalçalarını hissetmem olağanüstüydü. Esra sakinleşmeye başladığında yavaş bi şekilde girip çıkmaya başladım, acıdan zevke doğru yol almasını bekledim yavaş yavaş girip çıkarken, boşalacağımı tahmin ediyordum ve git gellerimi hızlandırdım. Yarağımın amına her çarpışında lap lup lap lup cinsinde sesler çıkarıyordu, kaltağın amı genişliyordu. Ben belinin o kıvrımından güç alarak var gücümle dayıyordum esraya, bi 5 dakika siktim amını, dağıttım sürtüğün kadınlığını, esra boşalmıştı çoktan bu kadar zevke dayanamamıştı ve bende yarağımı çıkardığımda saçlarından çekip bana dönmesini sağladım. Dizlerinin üzerine çöktürdüm ve ağzına almasını söyledim, dediklerimden daha iyisini yapıyordu, annesinin memesini emermiş gibi iştahla sikimi emiyordu, sikimin deliğini diliyle yalıyordu ve artık geleceğimi anladığım sırada esranın başından tuttum köküne kadar ağzına alması için bastırım, küçük dilinin sıkıştırmıştım bile soluk borusuna kadar soktum sanırım beni ittirdi ve tam ağzındayken patladım, ama çıkarmak istemedi. Gözlerini kapadı ve tüm döllerimi boşaltmamı bekledi. Ağzını doldurmuştum ve çektim sikimi, beni resmen bitirmişti, ağzını açıp bana döllerimi gösterdi, ağzından sarkan menilerim göğüslerinin arasına ve elbisesine damlamıştı. Bikaç keç yutkunduktan sonra hepsini yuttuğunu söyledi, daha önce hiç bi kadına yutturamamıştım. Bunu tabi ki ona söylemedim, ayağa kalkmadan öncen son kez sikimi yaladı temizledi, ardından pantolonuma soktu ve fermuarımı çekti. Ayağa kalktı üstüne çeki düzen verdi, bende bu sırada onla oynaşıyordum, işini bitirdiğinde.
– Kocamdan çok daha iyisin ama keşke yaşlı vede kıllı olmasan, dedi. Elimi cüzdanıma attım, yüzlüklerden 5 tane verdim ve onları da çantasına attı.
– Çok cömertsin canım, dedi. Son kez sarıldım götünü avuçladım ve dışarıyı kolaçan etmesini söyledim kimsenin olmadığı sırada çıkar beni buradan dedim. 5 dakika sonra tuvaletten çıkmıştım o önümde ben arkasında yeniden masamıza gitmiştik. Oturduğumuzda kocası suratıma imalı imalı baktı, karısına dönüp.
– Yarım saat oldu nerdesin sen, dedi.
– Midem bulandı, kötüydüm gelmek istemedim işte, dedi Esra. Herif sustu. Osman lafa daldı.
– Kenan yarım saattir yoksun, oynadık ettik hiç görülmedin, dedi.
– Yolculuk ettik ya biraz motoru bozmuşuz tuvaletten çıkamadım, dedim.
– Bu aralar motora merak saldın sende iyice, dedi ve güldüler masadakiler. Serdar kısık sesle ;
– Bi daha gözden kaybolma, yanımızda ki adam sapığın teki, dedi. Ama bunu duymuştum. Serdara dönüp
– Korkma seni sikmem, dedim. herkes başladı gülmeye. Osman esraya dönüp,
– Bayan elbisenizde bi beyazlık var isterseniz temizleyin, dedi. Yine gülüştüler. Bu böyle devam etti adamı karısının yanında yerin dibine soktuk. Düğün bitmeye yakındı takıları taktık ardından, hatıra fotoğrafı çekildik ve arabalarımıza yönlendik. Gitmeden hemen önce Esra ve serdarı gördüm yanlarına gittim. Akşam yemeği için restoranıma davet ettim, restoranın adresinin yazılı olduğu bi kart verdim. Oğullarımı ve hanımı mı arabayla köye yolladım. Arkadaşlarıma yemeğin iptal olduğunu , işim çıktığını söyledim. Esranın serdarı ikna edeceğini biliyordum bu yüzden alışverişe çıkmaya karar verdim bi kaç mağaza gezdim sonra carrefoursa da kotona girdim kadın bölümüne yürüdüm, kadın bi çalışanı durdurdum, balık etli bi bayanın tüm güzelliğini ortaya koyacak bi elbise arıyorum şeklinde konuştum. Birkaç elbise gösterdi ve gözüme en çok çarpan dizlerin bi karış yukarsına kadar uzanan pembe çiçekli bir basma elbiseyi seçtim, kolları sıfırdı, hafifçe göğüsleri belli edecek kadar göğüs kısmı açıktı paket yaptırdım ve aldım. Sonra mekanıma gitmek için bi taksiye atlayıp gitti. Saat 9 sularında restoranda beklerken, esrayı kapıdan içeri girerken gördüm ve heycanlandım, tek geldiğini sanmıştım. Hemen arkasından serdar girdi, Esra kıyafetini değiştirmiş bu kez günlük giysileriyle gelmişti. Altında bacaklarını saran daracık pembe bir pantolonu vardı, ayak bileklerinden birkaç parmak yukarısına kadar gelen bir pantolondu. Ve pembe topuklu ayakkabıları vardı ayaklarında. Üzerinde gayet bol, sıfır kol baskılı beyaz transparan bir bluzu vardı. İçine yine beyaz bir askılı atlet giymiş olsa da sütyeni belli oluyor, bu haliyle bile içimde yanan ateşi körüklüyordu. Kolunda beyaz bir saat, pembe bir bileklik vardı, diğer kolunda ise taşlarla süslenmiş bir bileklik vardı. Boynuna taktığı üzeri parlayan beyaz taşlardan oluşan kalp şeklinde kolye de mükemmel duruyordu. Saçları yine dalgalı ve göz kamaştıran cinstendi. Serdara gelecek olursak, siyah kumaş pantolonun üzerine beyaz bir gömlekle gelmişti. Garsonu yollayarak onları yanıma getirmesini söyledim, Esra öyle güzel gülümsüyordu ki etrafa bakarken sanki hiç böyle bir yere gelmemiş gibiydi. Masama geldiklerinde ayağa kalkıp ellerini sıktım, oturdular kocası hala bana nefretle bakıyordu ve bu hep devam edecekti. Konuşmaya başladık, mekanı nasıl bulduklarını sordum, beğenip beğenmediklerini sordum, ara sıra Esraya iltifatlar ediyordum. Garson geldi ve ne alacağımızı sordu, Esra mönüye bakarken ben garsona göz kırpıp masayı donatmasını söyledim ve en iyi kırmızı şarabımızı getirmesini söyledim. Esra ile sohbetimiz devam ederken yemeklerimiz gelmişti. Masada boş yer kalmayana kadar serildi yemekler, çıtı pıtı ve balık etli Esra hemen her yemekten birazcık alarak doyuruyordu kendini. Kocası yemeklerden memnun olmuş ki o da şapur şupur götürüyordu midesine. Şarabı biten serdarın şarabını sürekli ben dolduruyordum ve doldurdukça içiyordu, ben daha 1 kadeh içmeden o çoktan 3 bardak almıştı. Esra da sadece yemeğe odaklanmış karnını doyuruyordu. Yemeğimiz bitti herşeyin kaldırılmasını söyledim fakat yeni bir şarap açtım. İlkini bitirmiştik, ben şarabı açarken kocası tuvalete gitmek için kalktı, Esra bana kaldı. Esranın elini tuttum ;
– Bu gece bitmeden seni anırta anırta sikmek istiyorum, karşılığında küçük bi hediyem olacak sana, dedim.
– Hediyen ne, bu sefer daha çok mu para vereceksin, dedi.
– Benim altımda inlemeye devam edersen, evet daha çok para ve zaman zaman güzel hediyelerle ödüllendirileceksin, dedim.
– Biraz daha bakımlı ol o halde, dedi.
– Kocanda da tek bir tüy yok, pek bakımlı ama hiçbir marifeti yok, dedim.
– O konuda haklısın ama ben temiz olmanı istiyorum, eğer temiz olursan her zaman senin olabilirim, dedi.
– Bu yaşıma kadar böyle durdum, envai çeşit karı siktim, sadece sana para verdim ve zaman ayırdım beni kızdırma, senide kocanı da sike sike öldürürüm, dedim.
– Bu kadar maço olma, tamam dediğin gibi olsun, dedi. Kocası gelmişti, 1 saat kadar oyalandık sohbet ettik, içtik ve saat 11 gibi kalmaya başladık. Bi taksi durdurdum ve kocasını taksiye taşıdım hayvan gibi sarhoş olmuştu, ben öne bindim onlar arkaya ve evlerine kadar gittik. Evin önünde indim, taksiciye parasını ödedim daha sonra kolunun altından girip kaldırarak Esra önde biz arkada. Evlerinin kapısına kadar gelmiştik. 2 katlı bir evdi üst katta oturuyorlardı ve alt kat boştu. Eve girdim serdarı oturma odasına kadar taşıdım ve kanepeye attım. Esra bana bakıyordu, ona yöneldim ve belinden kavradım, kocası arada salak salak konuşsa da esrada bana bakıyordu. Eğilip delicesine öpmeye başladım esrayı, oda karşılık veriyordu. Karpuz gibi götünden kaldırıp kendime yasladım ve kucağımdaydı. Bacaklarını belime sararak bana tutunuyordu, ellerim kalçalarını ovuştururken o benim dilimi emiyordu. Bi süre kocasının ayaklarının ucunda böyle öpüştük sonra ben dudaklarımı geri çekip ;
– Sana aldığım hediyeyi giymeni istiyorum, dedim.
– Ne aldın çok merak ediyorum, dedi ve indi kucağımdan poşeti uzattım ama vermedim. Yatak odasına geçmeyi istedim, kabul etti o önce ben arkada yürüyorduk. Pembe dar pantolonundan koca götü çok bariz bi şekilde belli oluyordu. Yatak odasına geldiğimizde bana yüzünü döndü. Ceketimi çıkardı sandalyeye bıraktı tekrar gelerek yeleğimin düğmelerini çözdü ve onuda bıraktı, hızlıca gömleğimin düğmelerini çözdü. Ben karışmıyordum zevkini ala ala izliyordum. Esra gözleğimi çıkardıktan sonra üstüm yarı çıplak bi şekilde ortadaydı, göğsüm kıllı, kollarım kıllıydı. Hemen önümde dizlerinin üzerine çömeldi. Kemerimi çözdü, pantolonumun düğmesini çözdü, fermuarımı indirip pantolonumu altımdan aldı. Donumuda aşağı indirerek zevkten deliye çevirdiği aletimi gün yüzüne çıkarmıştı. Beni tamamen çırıl çıplak bıraktığında ;
– Sen geç yatağa bende hemen hazırlanıyorum, dedi. Dolabın önünde bana arkası dönük bir şekilde soyunmaya başladı. Önce bluzunu çıkardı, daha sonra atletini, beyaz sütyeni duruyordu. Pantolonunu çıkarmaya başlamıştı, beni azdırmak için belinden aşağıya yavaş yavaş indiriyordu ve domalıyordu. Önümde kocaman beyaz bir kilotla kapatılmış miss gibi bir göt duruyordu. Ben yarrağımla oynuyordum, pantolonunu da çıkardıktan sonra poşeti eline aldı, içinden ona aldığım basma elbiseyi çıkardı. Çok beğendiğini söyledi, üzerine giyip yatağa çıktı. Yatağın üzerinde yürüyordu, benim başıma kadar gelmişti bacaklarının arasında elbisesinin altından izliyordum onu. Kollarımla uzandım ve çıkardım kilodunu, şimdi yüzümün üzerinde etine dolgun pürüzsüz tüysüz sulu bir am ve kalçaların arasında kaybolan bir göt deliği tepemdeydi. Dizlerini kırdı yavaş yavaş eğilmeye başladı, ağzıma getirmişti amını, ben amını yalarken aynı zamanda sikimle oynuyordu. Biraz böyle yalamaya devam ettim ardından onu ters çevirip bedenime yatırdım, bacak arası yine ağzımın ucundaydı, o sikimi yalıyordu 69 pozisyonunu gerçekleştiriyorduk. Ağzına aldığı yarrağımı vakumluyor, içine çekip ardından yarısına kadar sakso çekiyordu. Bende işimi özenle yapıyordum bal damlatan amını köpek gibi yalıyordum, göt deliğini parmaklıyordum. İniltiler çıkarıyorduk ikimizde. Çenem yorulana kadar devam etmiştik sonra kaldırımdım onu. Kucağıma gelip yarrağımı amına hizaladı oturmaya başladı, sikim amının derinliklerine girdikçe ahhhh ahhhh ımmmm ufff ıhhh gibi iniltiler çıkarıyordu. Neredeyse köküne kadar oturmuştu. Tamamen oturduğun hareket etmemem için yalvardı, canının yandığını ve biraz içerde kalmasını istediğini söyledi. Yarrağımın üzerindeyken amının acısı geçtiğinde, amını ileri geri sağa sola oynatarak daha çok zevk almaya çalışıyordu. Ellerini göğsüme koydu biraz götünü kaldırdı ve ben başladım alttan amına pompalamaya. Ben soktukça ahh ahh ufff hadi daha hızlı ayyy offf diyordu. Üzerindeki elbiseyle tam bir orospu olmuştu. Amının için sırıl sıklam ıslak olduğu için çok kaygan vede alev gibiydi. Sürekli patır kütür sikiyordum, başını havaya kaldırmış ahh ahhh ıhhh offf ay amımmm derken dalgalı saçları göğsüme kadar uzanıyor ve ileri geri sallanıyordu ben içine soktukça. Esrayı altıma alıp bacaklarını omzuma aldım elbisesi hala üzerindeydi. Siktiğim amcığını elimle okşadım sonra sikimi hizalayıp kökledim.
– Offf annecimm, dedi. Ben daha çok hızlanıyordum. Şak şak lap lup şeklinde sesler çıkıyordu amına girdikçe ve bacak aram bacak arasıyla bütünleştikçe.
– Daha çok daha çok sok.
– Parçala hadi, kocam sızdı sik sabaha kadar.
– Hep böyle bi yarak istedim, ıhhh ıh hadi daha hızlı sok, diyordu sürtüğüm. O konuştukça inledikçe bende ohh ohhh şeklinde soluyordum yatak odası bizim iniltilerimizle dolup taşıyordu. Daha fazla dayanamadım ve 3 defa son derece sert bi şekilde amına girdikten sonra son girişimde içinde kaldım. İkimizde aynı anda boşalmıştık, derin bir oofff çekerek zevkle amının derinliklerine patladım. Esranın başı geride ağzı zevkden açık kalmış şekilde duruyordu, sonra dudaklarını ısırıp zevk duyduğunu belli edercesine baktı. Dudaklarıma yapıştı, ikimizde öylece kalıyorduk. Bacaklarını omuzlarımdan indirdim ve saldım ama hiç ayrılmadım bacak arasından. Döllerim yavaş yavaş amının girişinden akarken, sikimin amında küçülmesini istedim. Daha sonra ikimizde kalktık yataktan, amını peçeteyle sildi banda bir peçete verip banyoya gitti. O banyodan çıktığında ben salondaydım dal taşak kocasının önünde tekli koltukta oturuyordum. Bacaklarımı yanlara açmış ve yarrağım sarkar bir biçimdeydim. Islak ıslak geldi yanıma elbisesini ve sütyenini de çıkarmıştı sadece amının içini, ve bacaklarını yıkamıştı. Geldiğinde tuttu kolumdan yeniden yatak odasına gitmeyi istedi ama hayır dedim.
– Kocanın önünde yalamanı istiyorum, dedim.
– O sızdı farketmez ki, dedi.
– Sen yala uyansa bile sesini çıkaramaz, onu sikimle döverim, dedim. Güldü.
– Beklerim senden hayvanım benim, dedi. Eğildi ellerinin üzerinden güç aldı, dizlerinin üzerine çökmüştü, kocasına karşı. Götünü havaya dikip iki yana sallıyordu, bir köpeğin kuyruk sallaması gibi. Kıllı bacaklarımın arasındaki sikimi eline aldı. Küçük halini ağzına tam şekilde aldı, gözleriyle bana bakıyordu. Sikim ağzında büyürken. Immmm uum ımmmmm şeklinde yarrağın tadına varıyordu. Birkaç dakika geçmeden sikim dev boyutuna tekrar ulaşmıştı, artık sapından tutup yalıyordu ve başına küçük ısırıklar atıyordu. Ayağa kalmasını söyledim, bana sırtını dönerek sikimin üzerine oturmasını ve istediği şekilde zıplamasını söyledim.
– Burda olmaz ki çok fazla inlerim kocam duyar, dedi.
– Sen dediğimi yap, dedim. Daha fazla ısrar etmeden oturdu. Yarrağımı amcığına sokup oturmaya başladığında omuzlarından tutup onu aşağıya hızlıca çektim ve tam köküne kadar almıştı. Ahhhhhhhhhh diye çığlık attı, durdu. Kocası homurdanarak götünü bize döndü yine uyumaya devam etti.
– Bi daha kesinlikle bana dokunma, dedi. Ama üzerimden kalkamıyordu, sonra yavaş yavaş götünü kaldırıp indirmeye başladı. Köküne kadar aldığında kucağımda yoğur gibi yayılan götüne bayılmıştım. Kendini yeniden alıştırdığında hızlı hızlı zıplamaya başladı. Ahhh ahhh oyyyy amımm diyordu. Sesi çıldırtıyordu beni. Biraz amını deldikten sonra ayağa kalktım sikimi hiç çıkarmadan onu kocasının yanına kadar götürdüm. Kocasının yüzünü öpecek kadar onu kocasına yaklaştırdım ve domalttım. Sikimi çıkardığımda ateş gibiydi, başı mosmor olmuş ve en zevkli dakikalarını yaşıyordu.
– Kocan hiç götüne girmedi dimi sürtük, dedim.
– Hayır hayır götüm olmaz, senin yarağınla hiç olmaz, dedi. Domaltığı yerden doğruldu, boğazından tutup kes sesini bu gavat seni duyar ve uyanırsa kocasız kalırsın, dedim.
– Lütfen yapma, amımı sikmeye devam et ama götümden girme, demeye başladı.
– Kes sesini ve domal, dedim. Son derece sert bi şekilde. Ağlamaya başladı sessizce. Koltuktan tutunuyordu, ben götünü parmaklamaya başlamıştım, bi parmağım zor girmişti ama 5 dakika parmakladıktan sonra ikincisini soktum zevkten inlemeye başlamıştı. Parmaklarımı çıkardım ve yavaş yavaş büzüşen göt deliğine yarrağımı kökledim. Başını soktum çok dardı ve benim sikimide acıtıyordu, kalçalarına tokatlar atmaya başladım.
– Eğer kendini sıkarsan hem döverim hem sikerim, götünü gevşek bırak kendini kasma, dedim.
– Tamam, dedi. Ağlıyordu, ben sikimin başını daha derinlere sokmaya başlamıştım. Ahhh diye inledi dişlerini sıkmaya başladı. Sert bir şekilde abanmaya başladım götüne, göt deliği hiç yarak yememişti, canımı acıtsada sikmeye devam ettim. Kütür kütür düşmanımı siker gibi sikiyordum, sallanan memeleri kocasının başını okşuyordu.
– Yapma burda daha fazla, yeter, diyordu Esra. Ben sikmeye devam ediyordum.
– Of off ayyy deliğim, diye inliyordu Esra. Ağlata ağlata götünü dağıtmıştım bi 10 dakika kadar sikip boşaldım götüne. Gece boyunca sikişip, sevişmeye devam ettik. Sabah olduğunda uyandım, yatak odalarındaydım, Esra koca götünü yana devirmiş, eli sikimde göğsümde yatıyordu. Yavaşça elini sikimden çekip onu yüzüstü yatırdım. Çarşafı yana atıp esranın götünün üzerine geldim, yarrağımı biraz sıvazladıktan sonra dikleştirip. Göt deliğine sokmaya başladım. Yorgunluktan başını hissetmedi, sonuna kadar köklediğimde ahhhhhhhh deyip uyanması bir oldu. Elini arkaya atıp ;
– Götüm zaten dün gece folloş oldu, kocam anlayacak yapma artık, dedi. Ben seri bi şekilde sikiyordum cayır cayır yanan götünü. Lop lop diye sesler çıkıyordu ve yatak duvara vuruyor aynı zamanda yayları gıcırdıyordu ve bunun üzerine esranın ahhh ahhh ıııhh yeter offf götümmm haykırışları iniltileri odayı süslüyordu. Fena şekilde azmıştım ve son sürat sikiyordum onu, çok geçmeden boşaldım içine. İkimizde rahatlamıştık, tüm gece sikişip son ayların acısını çıkarmıştım ve sikişirken öğrendiğime göre de oda birkaç aydır yarak görmemişti. Üzerimi giyinip yüklü bi miktar para verdim. Numarasını aldım oda benim numaramı aldı, sonra oradan ayrıldım. İlişkimiz hala sürüyor ve kocası bilsede ses edemiyor Esra gavat kocasını benle boynuzluyor ve ücretini alıyordu, eskisine göre artık daha az veriyordum ve kütür kütür sikiyordum. Serdarın karısı resmen bir orospu olmuştu.